Selam sevgili okur. Pazartesi günü ile ilgili sendrom düşünceleri çoktur Ama size kısaca ben anlıyorum pazartesi gününden onu birkaç cümle ile açıklamaya çalışayım. Benim için haftasonu dediğimiz olay aslında pazar sabahı kahvaltıdan kalktığımız anda son bulur. Kahvaltıdan kalktığımız andan sonrası bana göre pazartesi gününün bir alıştırmasıdır. Bugün kısaca bitecek akşam erkenden uykuya geçilecek ve ertesi erken kalkılıp iş başına geçilecektir. Bu yüzden kahvaltıdan sonra geçen zamanı ben 'pazar' olarak değil 'pazartesi tatbikatı' olarak görüyorum. Yine de ne diyelim; hepimiz için hıphızlı geçen bir pazartesi günü olmasını diliyorum. Sizleri bu güne özel olarak hazırlanmış sevgili Şeyla Halis imzalı eserle başbaşa bırakıyorum.
Merhaba sevgili okurlarım, bugün
sizlere bahsetmek istediğim ve yeni yeni farkına ziyadesiyle varabildiğim bir
konu hakkında birkaç kelam edeceğim.
Geçen gün Youtube’da birkaç tane
‘Youtuber’a ait şiddet videolarına rastladım. Videoların içinde Youtuber
olamayıp amatör olarak intihar videoları yayınlayan; hatta kendi intihar videolarını
kaydederek yayınlayanlar olduğunu gözlemledim. Bu durum karşısında önce kısa
süreli bir şok geçirdikten hemen sonra idrak etmeye çalıştım. İnsan neden böyle
bir şeyi neden yapar? diye. İzlenme sayısını artırmak? Daha popüler olmak?
Reklam gelirleriyle zengin olmak? Gibi birçok soru geliyor insanın aklına. Peki
bunlardan sonra benim aklıma tek bir soru geliyor aslında. ‘Olum, siz manyak
mısınız?’… Şöhret sevdası bir insanda bulunacak duygu sellerinden biri olarak
makul görülebilir. İnsan bu yoldaki çabalarıyla dilediği başarıyı da
yakalayabilir. Kabul. Peki, bir video yükleyip ‘organik’ izleyici sayısını
artırmak, sonra da Youtube’dan para kazanmak için bir insanın hayatını
görmezden gelmek, ne demektir? Karşılaştığım örneklerden birini hemen
paylaşayım. İlgili video linklerini de altta bulabilirsiniz. Amerika’nın Minnesota
Eyaleti’nde yaşayan, Youtube’da izleyici kazanmak için çeşitli videolar çeken
Pedro Ruiz III ve Monalisa Perez isimlerindeki genç bir çiftin, geçtiğimiz haziran
ayında çektikleri videoda Pedro bir kitap tutarak Monalisa’dan, önceden
edindikleri, silah ile ateş etmesini istemiş. Amaç millet izlesin; ‘like-comment-subscriber’
gelsin. Tabi onlar kitabın mermiyi durduracağını düşünmüş. Fakat öyle olmamış.
Kız tetiği bastığı anda mermi kitabı delip Pedro’nun göğsüne saplanmış. Çocuk
öldü. Kız için de 10 yıla kadar hapis istemi var. (Sanırım bu istem gerçekleşti
bu aralar.) Bu arada kızın hamile olduğunu söylemeyi unuttum!.
Ne oldu peki şimdi? Hayatları
viraneye döndü. Ne için yaptılar bunu şan şöhret için. Günümüzde medya
okuryazarlığına yönelik birçok eğitimler veriliyor. Aynı zamanda online şekilde
gerçekleştirilen birçok sosyal medya eğitimleri, seminerler bulunuyor. Bu
eğitimlere daha fazla ihtiyaç duyulan bir zamandan geçtiğimizi ve bu gidişle
daha çok ihtiyaç duyacağımız zamanlara gittiğimizi düşünüyorum. Tabi bu tür
eğitimlerden önce kişinin kendini bireysel anlamda donanımlı yetiştirmesi
gerekiyor. Onlara bu anlayışı kazandırmaları beklenen anne-babalarımıza da bu
konuda daha fazla görevler düşüyor tabi. Çocuklarımız ağlamasın, bağırıp
başımızı şişirmesin diye ellerine bir tablet, telefon vd. tutuşturarak
susmalarından rahatlayan anne-babalarımıza ufak bir uyarım olacak: Yapmayın!
Çocuklarınız küçük yaşta bir
telefonu nasıl kullanacağını biliyor diye onlardan 5 yıl sonra Mark Zuckerberg
olmalarını beklemeyin; hele bununla hiç övünmeyin! Ben bunu asla doğru bulmuyorum. Eğer çocuklarınızın
bu yöndeki eğilimini ‘sevimli’ buluyorsanız onları kodlama, yazılım dünyası ile
tanıştırın. ‘Bu yaşta çocuğun kodlama ile, bu tür eğitimlerle vs. ne işi olur?’
da demeyin. Çünkü küçük yaşta onları elektronik dünya ile tanıştıranlar da
sizlersiniz. Hem kaldı ki internet alemi inanılmaz bir deniz ve bu deniz
çocuklarımız için dibi çok derin bir deniz. Onlara bu denizin kıyısında kulaç
atmayı öğretmeden açıklarda dalgalarla boğuşmalarını beklemek çok yanlış.
Aslında başta bu konuya girmeyi
düşünmüyordum ama laf lafı açınca buraya kadar geldim. Bunları da eklemeden
geçmeyim.
Dostlar elinizden geldiğince
kendinizi, sizden küçüklerinizi ve sizden büyüklerinizi, tüm çevrenizi kodlama,
web tasarım ve grafik tasarım işleri ile meşgul edin. Geleceğin meslekler,
hakkında olan eğilimlerinizi artırın. Ben elimden geldiğince çevremi bu konuda
bilgilendirmeye çalışıyorum. Geleceğin teknolojisinde bu alanlar kilit noktalar
olacaktır. Bu çok açık.
Her neyse ne zamandır
yazamıyordum. Bu arada mazeretim belirteyim; Coca-Cola İçecek şirketinde staj
yapmaya başladım. O yüzden tatlı bir telaş var hadi hayırlısı diyelim şimdilik.
Bir hayırlı olsun’unuzu alırım. 😊 Bu süreçle ilgili de yazımı paylaşacağım.
Konuşuruz yine. Hadi şimdilik kaçtım ben.